Âl-i İmrân Suresi 139. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Âl-i İmrân Suresi 139. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Âl-i İmrân Suresi 139. ayeti ne anlatıyor? Âl-i İmrân Suresi 139. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Âl-i İmrân Suresi 139. Ayetinin Arapçası:
وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ
Âl-i İmrân Suresi 139. Ayetinin Meali (Anlamı):
O halde gevşemeyin ve üzülmeyin. Eğer gerçekten mü’minseniz, her zaman en üstün sizsiniz.
Âl-i İmrân Suresi 139. Ayetinin Tefsiri:
Bedir’de
müşrikleri korkunç bir bozguna uğratan ve onlardan yetmiş yaşamını kaybettirüp
yetmişini de esir alan mü’minler, bir sene sonra Uhud’da mağlubiyete maruz
kalmışlar ve yetmiş şehîd vermişlerdi. Bu durum onlara ağır gelmiş, azimlerini
kırmış ve mahzun olmuşlardı. Bu âyette Allah Teâlâ onları teselli etmekte,
düşmanlarıyla savaşa teşvik etmekte, hem acze düşüp güç ve kuvvetlerini
yitirmelerini yasaklayarak “Gevşemeyin!” buyurmakta, hem de kaybettiklerine de
“üzülmemelerini” istemektedir. Çünkü mücâdelede gevşeklik göstermek, kuru bir
üzüntüyle yetinip gerekli faaliyetlerde bulunmamak müslümanlara hiçbir şey
kazandırmayacaktır. Üstelik netice itibariyle iman küfre daima üstün
gelecektir. Nitekim âyetin, “Eğer gerçekten mü’minseniz, her zaman en üstün
sizsiniz” (Âl-i İmrân 3/139) kısmı bu gerçeğe göze çarpmaktadır. Aralarda
bir takım sarsıntılar, iniş ve çıkışlar olsa da sonunda güzel akıbet, yardım ve
zafer mutlaka mü’minlerin olacaktır. Çünkü Allah, bu dine, ona bağlanan
peygamber ve mü’minlere yardım edeceğini müjdelemiştir. Âyet-i kerîmelerde
şöyle buyrulur:
“Doğrusu, peygamber kıldığımız kullarımız ile ilgili bizim geçmişte
verdiğimiz şöyle bir söz mevcuttur: «Onlara Allah’ın yardımı kesinlikle
ulaşacaktır. Neticede üstün gelen, kesinlikle her zaman bizim ordumuz
olacaktır.»” (Saffât 37/171-173)
“Şüphesiz biz peygamberlerimize ve onlara uyan mü’minlere dünya
yaşamında da, şâhitlerin hazır bulunacağı mahşer gününde de tabi ki yardım
edeceğiz.” (Mü’min 40/51)
Bu
ve benzeri âyetlerin müjdesinde şüphe olmamakla birlikte Uhud’daki hezimeti
nasıl anlamak gerekir:
Âl-i İmrân Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Âl-i İmrân Suresi 139. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/



