Kuran-ı Kerim

Nisâ Suresi 11. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Nisâ Suresi 11. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Nisâ Suresi 11. ayeti ne anlatıyor? Nisâ Suresi 11. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Nisâ Suresi 11. Ayetinin Arapçası:

يُوص۪يكُمُ اللّٰهُ ف۪ٓي اَوْلَادِكُمْ لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الْاُنْثَيَيْنِۚ فَاِنْ كُنَّ نِسَٓاءً فَوْقَ اثْنَتَيْنِ فَلَهُنَّ ثُلُثَا مَا تَرَكَۚ وَاِنْ كَانَتْ وَاحِدَةً فَلَهَا النِّصْفُۜ وَلِاَبَوَيْهِ لِكُلِّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا السُّدُسُ مِمَّا تَرَكَ اِنْ كَانَ لَهُ وَلَدٌۚ فَاِنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ وَلَدٌ وَوَرِثَهُٓ اَبَوَاهُ فَلِاُمِّهِ الثُّلُثُۚ فَاِنْ كَانَ لَهُٓ اِخْوَةٌ فَلِاُمِّهِ السُّدُسُ مِنْ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوص۪ي بِهَٓا اَوْ دَيْنٍۜ اٰبَٓاؤُ۬كُمْ وَاَبْنَٓاؤُ۬كُمْۚ لَا تَدْرُونَ اَيُّهُمْ اَقْرَبُ لَكُمْ نَفْعًاۚ فَر۪يضَةً مِنَ اللّٰهِۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَل۪يمًا حَك۪يمًا

Nisâ Suresi 11. Ayetinin Meali (Anlamı):

Çocuklarınızın mirastan payları hususunda Allah size şu emirleri veriyor: Erkek çocuğun payı, kız çocuğun payının iki katıdır. Eğer çocukların hepsi kız ve ikiden fazlaysa, mirasın üçte ikisi onlarındır. Eğer kız çocuk tekse mirasın yarısını alır. Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığı maldan ana-babasından her birine altıda bir pay düşer. Eğer çocuğu yoksa, tek vârisi de ana-babasıysa, o takdirde mirasın üçte biri annenindir. Ölenin kardeşleri varsa, o zaman annenin payı altıda birdir. Bütün bu taksimler, ölenin yaptığı vasiyet yerine getirildikten ve varsa borcu ödendikten sonra yapılacaktır. Ana babanız ve çocuklarınızdan hangisinin faydaları itibariyle size daha yakın olduğunu siz bilemezsiniz. Bütün bunlar Allah aracılığıyla belirlenmiş ve mutlaka sahiplerine verilmesi gereken paylardır. Şüphesiz ki Allah, her şeyi hakkiyle bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.

Ayrıca Bakınız.  Bakara Suresi 153. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Nisâ Suresi 11. Ayetinin Tefsiri:

İslâm’a göre mirasın nasıl taksim
edileceğibu âyetlerle sûrenin sonunda bulunan 176. âyette beyân
edilir. Âyetlerin izah ettiği kısımlar dışında kalan hususlar ise Resûlullah (s.a.s.)’in
sünnetiyle açıklığa kavuşturulur.

İslâm öncesi câhiliye Arapları mirası
kendilerine göre taksim ederlerdi. Mesela akrabalık bağı dışında “hılf” adı verilen
karşılıklı ahitleşmeyi ve evlat edinmeyi de miras için esas kabul etmişlerdi.
Bunlardan “karşılıklı ahitleşme”, iki birinin birbirini vâris tanıması esasına
dayanıyordu. İkisinden hangisi önce ölürse öteki onun malına varis olurdu.
Birisi bir başkasının oğlunu evlat edinirse, bundan böyle nesebi evlat edinene
nispet edilir ve o birinin vârisi olurdu. Yine câhiliye zamanında miras yalnız
at üzerinde savaşabilen yetişkin erkeklere kalabilirdi. Kadınlara ve ufak
çocuklara mirastan pay verilmezdi. Bu âyetlerle birlikte İslâmın miras
hususundaki esasları açık ve geniş bir şekilde bir biçimde belirlenmiş oldu.

İslâm hukukuna göre mirastan belirli
paylara sahip olan yakın akrabalara “ashâbü’l-ferâiz” denir. Tek başlarına
olunca mirasın tamamını, ferâiz ashâbıyla birlikte olunca ise mirasın geri
kalanını alan akrabaya ise “asabe” denir. Mesela ölenin oğlu tek başına olunca
mirasın tamamını, ölenin karısıyla birlikte bulunduğu takdirde de sekizde bir
hisseden geri kalan sekizde yedi hisseyi alır. 

Bu âyetlerde ölenin oğlu, kızı, anası,
babası, hanımı ve kardeşinin miras payları açıkça ifade edilir. Buna göre
ölenin çocuklarından erkeğe kadının iki katı kadar pay verilecektir Allah Teâlâ’nın
tanzîm buyurduğu aile ve toplum yapısı yönünden âdil olan budur. İslâm’da aslolan,
erkek ve kadının bir aile yaşamı içinde yaşamasıdır. Aile içinde de mâlî
mesuliyet, ev halkının nafakasının temini erkeğin omuzlarına yüklenmiştir.
Erkek hem kendinin, hem de eşi ve çocuklarının nafakasını karşılamak
zorundadır. Buna mukâbil, kadın yalnız kendinden mesuldür ve kendisine kalan
miras hissesi üzerinde tek başına tasarrufa yetkilidir.

Ölenin bir kızı varsa mirasın yarısını,
ikiden fazla kızı varsa üçte ikisini alacaklardır. Âyet iki kızı bulunması
durumunu açıkça zikretmemektedir. Müçtehitler, çeşitli delillere dayanarak, iki
kızın payının da ikiden fazlası gibi üçte iki bulunacağını kabul etmişlerdir.

“Ana babanız ve çocuklarınızdan hangisinin faydaları itibariyle
size daha yakın olduğunu siz bilemezsiniz”
(Nisâ 4/11)beyânıyla, miras paylarının âyetlerde
emredildiği biçimde yerine getirilmesi lüzumu hatırlatılır. Vârislerden bir
kısmını diğerine tercih edecek ve bir kısmını mahrum bırakıp zarara uğratacak
tarzda vasiyetler yerine getirilmemesi tembih edilir. Çünkü mirasta asıl olan şahsî hissiyât
ve tasarruflar değil, akrabalık bağı ve yakınlık derecesidir.

Bu âyetlerde birkaç kere tekrarlanan “ölenin yaptığı vasiyet
yerine getirildikten ve varsa borcu ödendikten sonra”
(Nisâ 4/11) ifadesi, mirasta ilk kez bu iki meselenin halledilmesi
gerektiğini gösterir. Buna göre önce ölünün borçları ödenir, sonra vasiyeti
yerine getirilir, ardından da kalan miras paylaşımı yaptırılır. Kişinin malvarlığı
üzerinde yapabileceği vasiyetin miktarı hadislerde üçte birle sınırlandırılmış,
vârislere vasiyet yoluyla mal bırakmak da yasaklanmıştır.

Gelen âyetlerde Allah Teâlâ’nın beyân
buyurduğu bu miras hükümlerine uymamız gerektiği kuvvetli ifadelerle
belirtilir. Bunlara aykırı uygulamalardan uzak durmamız istenir:

Nisâ Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Tevbe Suresi 51. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Nisâ Suresi 11. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın