Yunus Suresi 54. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Yunus Suresi 54. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Yunus Suresi 54. ayeti ne anlatıyor? Yunus Suresi 54. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Yunus Suresi 54. Ayetinin Arapçası:
وَلَوْ اَنَّ لِكُلِّ نَفْسٍ ظَلَمَتْ مَا فِي الْاَرْضِ لَافْتَدَتْ بِه۪ۜ وَاَسَرُّوا النَّدَامَةَ لَمَّا رَاَوُا الْعَذَابَۚ وَقُضِيَ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ
Yunus Suresi 54. Ayetinin Meali (Anlamı):
Dünyada zulmeden her insan, şâyet yeryüzünde ne var ne yok bütünüyle kendisinin olsa, canını azaptan kurtarmak için hepsini kesinlikle fedâ eder. O gün azabı görünce korkudan dilleri tutulur ve için için büyük bir pişmanlık duyarlar. O gün bireylerin içinde tam bir adâletle hükmedilir ve kimseye en ufak bir haksızlık yapılmaz.
Yunus Suresi 54. Ayetinin Tefsiri:
Kıyâmet
öylesine dehşetli bir gün, cehennem azabı öylesine dehşetli bir azap ki, onunla
karşılaşan herkes, eğer dünya çapında Allah’a şirk koşarak yahut O’nu hiç tanımayarakeziyet, günah ve haksızlıklarla dolu bir hayat sürmüşse, korkudan dili
tutulacak, son derece pişman olacak, içinde sakladığı pişmanlığı dışa vuracak
yahut şaşkınlığından bocalayıp pişmanlığını ifadeye mecâli kalmayacaktır.
Duydukları korku, hayret ve dehşetle sarsılacak; şâyet dünya çapındaki her şey
kendilerinin olsa, içinden en ufak bir şey ayırmaksızın, o büyük azaptan
kurtulmak için fedâ etmek isteyeceklerdir. Lakin ne duydukları pişmanlık ne de
her şeyi fedâ etme istekleri bir fayda sağlayacaktır. Aralarında adâletle
hükmedilecek, hak ettikleri cezaları verilecek, kimseye en ufak bir haksızlık
yapılmayacaktır.
Resûl-i
Ekrem (s.a.s.), kıyâmet günü canlarını azaptan kurtarmak için inkârcıların
içine düştükleri perişan hâli şöyle haber verir:
“Allah
Teâlâ kıyâmet günü cehennemde azabı en hafif olan birine: “Yeryüzünün bütün
serveti senin olsa, şu azaptan kurtulmak için hepsini fedâ eder miydin?» diye
soracak; o da: «Evet, fedâ ederdim» diyecek. Bunun üzerine Allah Teâlâ: «Lakin
sen daha Âdem’in sulbündeyken, senden bundan daha azını istemiş, benden
başkasını bana şirk koşma da seni cehenneme sokmayayım, demiştim; ama sen
bundan kaçındın ve benden başkasına ilâh diye tapındın» buyuracak.” (Buhâri,
Enbiyâ 1; Müslim, Kıyâmet 51-53)
Bir
başka rivayete göre kıyâmet günü inkârcıya: “Yeryüzünü dolduracak kadar
altının olsaydı, şu azaptan kurtulmak için hepsini fedâ eder miydin?” diye
sorulacak; o da: “Evet, fedâ ederdim” diyecek. Bunun üzerine ona: “Yalan
söylüyorsun, dünya çapındayken senden fazla daha azı istenmişti” denecek. (Buhârî,
Rikâk 49; Müslim, Kıyâmet 52-53)
Öyleyse insan, dünya çapındayken en mühim gündem maddesi
olarak âhireti ön planda tutmalı, ilk kez kendini cehennemden koruyacak
işlere önem vermelidir. Daha kolay ve az miktarda infaklarla kendini ebedi
azaptan koruma fırsatını iyi değerlendirmeli; bunu yaparken de kendinin değil
bizzat Rabbinin mülkünden tasarrufta bulunduğunu da asla aklından
çıkarmamalıdır. Zira:
Yunus Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Yunus Suresi 54. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/