Bilgi Kervanı

İnsanı İnciten Kişinin Allah’ı İncittiğinden Haberi Yoktur

İnsanı İnciten Kişinin Allah’ı İncittiğinden Haberi Yoktur

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için İnsanı İnciten Kişinin Allah’ı İncittiğinden Haberi Yoktur ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. İnsanı İnciten Kişinin Allah’ı İncittiğinden Haberi Yoktur başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın İnsanı İnciten Kişinin Allah’ı İncittiğinden Haberi Yoktur ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Rabbimiz, kulunun istihkar edilmesinden ufak görülüp incitilmesinden bile râzı olmaz. Muhyiddin-i Arabî Hazretleri’nin yaşadığı hadise ne kadar ibretlidir…

Mevlana Hazretleri Mesnevi’de buyuruyor ki:

“İnsanı inciten birinin, Allâh’ı incittiğinden haberi yoktur. O bilmiyor ki, bu küpün suyu, Hakk ırmağının suyu ile birleşmiştir.” (c.1, 2520)

Allâh’ın bir mahlûkunu rencide eden bir muâmelenin, o mahlûktan önce Cenâb-ı Hakk’ın gadabını tevlîd edeceğini düşünmek gerekir. Çünkü Allâh, mahlûkâtına muhabbette harîstir. Bundan dolayıdır ki, günahkâr, yani Rabbine âsî olan bir kulun bile günah ve kusurunun zikredilip şüyû bulmasını menetmiş ve bunu “gıybet” nâmıyla, ağır günahlardan biri olarak ilân buyurmuştur.

GÜNAHKAR GENCİN İBN ARABİ HAZRETLERİ’Nİ ŞAŞIRTAN DAVRANIŞI

Cenâb-ı Hak, “…Ona rûhumdan (kudretimden) üfledim…” (el-Hicr, 29; Sâd, 72) buyurarak kendisine yaklaşmak için insana istidât vermiş ve onu en güzel biçimde “ahsen-i takvîm” sırrıyla yaratmıştır. Bundan dolayı Rabbimiz, kulunun istihkar edilmesinden ufak görülüp incitilmesinden bile râzı olmaz. Rivâyet edilir ki, Muhyiddin-i Arabî Hazretleri bir sahilden geçerken, testiyi başına dikip şarap içen bir genç gördü. Aynı genç bir yandan da yanındaki bir kadına taşkınlık ediyordu. Muhyiddin-i Arabî içinden şöyle geçirdi:

“–İnsan, mahlûkât içinde kendisini en aşağı bilmeli, mütevâzî olmalı; ama ben herhalde şu günahkâr gençten daha üstünüm. Şarap da içmiyorum, laubâli hareketler ve ahlâksızlıklar da yapmıyorum.”

Tam o sırada denizden bir feryad duyuldu:

Ayrıca Bakınız.  'Sağlam durursak her dalgayı aşarız'

“–Batıyoruz, İmdâd!..”

Bu sesi duyan genç, elinden testiyi atarak kaşla göz içinde denize fırladı ve birkaç dakika içinde boğulmak üzere olan dört kişiyi kurtararak sahile taşıdı. Sonra da olan biteni hayretler içinde izleyen İbn-i Arabî Hazretleri, biraz önce aklından geçen tereddütlerine yanıt buldu ve:

“–Bak, o küçümsediğin, günahkâr ve hakîr gördüğün genç, dört kişiyi birden kurtardı. Ya sen ne yaptın!? Bir kişi bile kurtaramadın!..”

Bu kıssada da anlatıldığı üzere, zâhirî davranışlarını gördüğümüz birtakım bireylerde, göremediğimiz bazı kabiliyet ve cevherler olabilir. Peygamberlerin dışında, hiçbir kimsenin son nefes garantisi yoktur. Bu bakımdan tasavvuf ehli, Allâh’ın kullarını istihkarı, kalbin cinâyeti olarak kabul etmişlerdir.

Kaynak: Osman Nurı Topbaş, Ab-ı Hayat Katreleri, Erkam Yayınları

MÜSLÜMANLARI İNCİTMEMEK İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Müslümanları İncitmemek İle İlgili Ayet Ve Hadisler

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın