A’râf Suresi 134. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
A’râf Suresi 134. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
A’râf Suresi 134. ayeti ne anlatıyor? A’râf Suresi 134. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
A’râf Suresi 134. Ayetinin Arapçası:
وَلَمَّا وَقَعَ عَلَيْهِمُ الرِّجْزُ قَالُوا يَا مُوسَى ادْعُ لَنَا رَبَّكَ بِمَا عَهِدَ عِنْدَكَۚ لَئِنْ كَشَفْتَ عَنَّا الرِّجْزَ لَنُؤْمِنَنَّ لَكَ وَلَنُرْسِلَنَّ مَعَكَ بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَۚ
A’râf Suresi 134. Ayetinin Meali (Anlamı):
Başlarına o felâketlerden her biri çöktükçe: “Ey Mûsâ! Sana verdiği söz hürmetine bizim için Rabbine dua et! Andolsun ki, eğer bizden bu azabı kaldırırsan sana kesinlikle iman edeceğiz ve hiç kuşkusuz İsrâiloğulları’nı serbest bırakıp seninle göndereceğiz” diyorlardı.
A’râf Suresi 134. Ayetinin Tefsiri:
Belâyı
başlarından savuşturduğu takdirde kendisine iman edeceklerine ve İsrâiloğullarını
serbest bırakacaklarına yeminler ederek söz veren Firavun kavmi, her seferinde
yeminlerini bozuyor ve kelimelerinden vazgeçiyorlardı. Azabın biri gidince
diğerinin gelmeyeceğini zannediyorlardı. Nihayet Hz. Mûsâ’nın duasıyla son
musibet de kaldırılıp yine kelimelerinden cayınca, kalplerinin hidâyeti kabul etme
özelliği tamamen köreldiği ve uyanma kabiliyetleri bütünüyle tükendiğinden
Cenâb-ı Hak onları Kızıldeniz’de boğdu, içlerinden bir fert bile kurtulamadı.
İsrâioğulları’nı
bekleyen güzel neticeye gelince:
A’râf Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
A’râf Suresi 134. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/