A’râf Suresi 101. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
A’râf Suresi 101. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
A’râf Suresi 101. ayeti ne anlatıyor? A’râf Suresi 101. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
A’râf Suresi 101. Ayetinin Arapçası:
تِلْكَ الْقُرٰى نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ اَنْبَٓائِهَاۚ وَلَقَدْ جَٓاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِۚ فَمَا كَانُوا لِيُؤْمِنُوا بِمَا كَذَّبُوا مِنْ قَبْلُۜ كَذٰلِكَ يَطْبَعُ اللّٰهُ عَلٰى قُلُوبِ الْكَافِر۪ينَ
A’râf Suresi 101. Ayetinin Meali (Anlamı):
İşte helâk ettiğimiz o ülkeler: Rasûlüm! Onların ibret dolu haberlerinden bazı sahneleri sana anlatıyoruz. Gerçek şu ki, peygamberleri onlara apaçık deliller, mûcizeler getirdi. Lakin onların, önceden de yalanladıkları gerçeklere inanmaya hiç niyetleri yoktu. Allah, kâfirlerin kalplerini işte böyle mühürler.
A’râf Suresi 101. Ayetinin Tefsiri:
Dünya
âdeta iki kapılı bir han gibidir; bir taraftan dolmakta bir taraftan boşalmaktadır.
İnsan yaşamının başlangıcından günümüze kadar kim bilir kaç nesil yok olmuş,
yerine kaç nesil gelmiştir. Sonra gelenler, kendilerinden önce gelenlerin hayat
hikayelerinden ve yaşadıkları tecrübelerden ibret ve ders almalıdırlar. Burada
özellikle Nûh, Âd, Semûd, Lût ve Şuayb kavimlerinin kalıntıları üzerinde mesken
tutan toplumlara, bunlar içinde da Kur’an’ın ilk muhatabı olan Mekkelilere
hususi bir ikaz olduğu âşikârdır. Seleflerinin yolunu tuttukları takdirde,
başlarına neyin geleceği ve akıbetlerinin ne bulunacağı gayet net bir biçimde
kendilerine haber verilmiştir. Bu takdirde günahları sebebiyle musibete
uğrayacak ve kalpleri de mühürlenecektir. Olan biten hâdiselerden ibret alma ve
hakikati bulma melekelerini kaybedeceklerdir. Nitekim, bir kısım kıssaları
haber verilen Nûh, Âd, Semûd, Lût ve Şuayb kavimlerinin durumu buna en ibretli
misal teşkil etmektedir.
Âyetlerde
geçen “Allah’ın kalpleri mühürlemesi”nden maksat, bireylerin kendi tercihleri
olan küfürlerinin, psikolojik olarak idrak ve anlayış kabiliyetlerini
kapatması, manevî duygularını dumura uğratmasıdır. Hâsılı onlar, kendi inkârları,
kendi yanlış tutum ve davranışları sebebiyle bu hale düşmüşlerdir.
Netice
itibariyle:
A’râf Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
A’râf Suresi 101. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/